GİZLİ ALİM - DÜNYADA KAC MÜSLÜMAN VE HIRISTİYAN VARDIR VE 73 FIRKANIN SIRRI NEY_?

BANA_ULASIN
Nasihat
ŞAŞIRMAYA_Hazırmısınız
harun yahya hocamızın eserlerinden alıntılar
İSTANBUL.a Vaad Edilen
ŞEYTAN
Yüce.Allahı_Rüyada görmek
ALİMLER
AHİRETTEKİ SASILACAK ALEMLER
LEVH-İL-MAHFUZ_Nedir_???
NEFS VE AKIL
Cennet de ALLAHI GÖRMEK
BELGESELLER
büyüklerin Allahla konusmaları
Allah_Tealanın yakın olması
Allah_Teala akıl ve hayal ile anlasılamaz
Allah_Tealanın sıfatları
Alimlerin yüce_Allahı görmesi
Alemler_vehim mertebesinde yaratılmıslardır
Seytan Ademe neden secde etmedi_?
MİRAC_yükseliş
Melekler_ve Görevleri
Namazın kılımı Namazda okunan dualar Namaz videoları
RUH_Nedir ?
KABİR_AZABI
BOZUK_DİNLER
KIYAMETİN_10_BÜYÜK ALAMETİ
İBRET_VERİCİ VİDEOLAR
CENNET__???
BÜYÜK_ALİM
ALLAHIN_99 İSMİ Ve manaları
CEHENNEM
ESMA_ÜL HÜSNA TEZBİHAT
CİNLERİN ATASI_İBLSMİ_?
KARABASAN__NEDİR
DİKKAT_?_DUYURU
Masonluk ve siyonizim Nedir__?
ÖLÜM ANI ŞEYTAN GELİRMİ__?
HZ.Hızır.as._kimdir_?
DÜNYANIN YARATILISI__?
hz.Peygamberimizin_Şeytanla konusması
sigara ve içki günahmı_?
Esma.ül Hüsnadaki HAYY.Mucizesi
sual__?
kader_Nedir__?
sayaç
SEMUM ATEŞİ
yorumsuz
ŞEYTAN SİNSİ DÜSMAN
DÜNYADA KAC MÜSLÜMAN VE HIRISTİYAN VARDIR VE 73 FIRKANIN SIRRI NEY_?
COK GÜLMENİN ZARARI__?
KAİNATIN YARATILIŞ GAYESİ
rüyada allahı görmek mümkünmü
ALLAH IDRAK EDİLEBİLİNİRMİ
İLK İNSAN HZ.ADEM.AS
HZ.MEHDİ
KAFİR_?
BİR RİVAYET_?
cagımızın en büyük tehlikesi ZÜBBELİK
Gerçek İslam'a ve Tevhid'e Çağrı
klipli en güzzel ilahiler
dini videolar
Kull Hakkı
Kelam İlmi nedir ?
Bid,at nedir__?
Peygamber efendimizi rüyada görmek
uyan Türkiyem uyan ?
Resım galerısı
Esma-ul Husna ve Dualar
İste Azazilin yani iblis seytanın gercek gecmiş öyküsü
Hâfid__?
Şedidü'l-Mihal Ne Demektir?
__Bir Kulun Feryadı__
Serîu - Hâsibîn__?
Hizbullah GERCEGİ
Hamas Gercegi
El Fetih Gercegi
Baphomet Nedir__?
MAĞFİRET Nedir_?
Harun yahya hocamızdan Filistin zulmü İzleyin
SEYYIDÜ'L-ISTIĞFAR
Abdulkadir Geylani Hz.Belgesel
pKK nın Ruhu nasıl alınır
Seytanları kahr eden dua
Kıyamette günahkarlar kör olarak mı haşredilecek?
YüCe_Allahc.c Hazretlerinin en yüce ismi_İSM-İ Â'ZÂM,, _Duası_
MÜMiN iLE KAFiR bu film kacmaz
BİR Adamla BERBERİN HİKAYESİ
iblisin bazı isimleri
Sur' a Üfürüldüğü Gün
Türk İsmi Nerden Geldi_?
PEYGAMBERLER SİLSİLESİ
Kıyamet Günü GöLgelenecek Gençler
sahih hadıslerde DECCAL
GERCEK VE YALAN DÜNYALI_sOnMucize _
CERN DENEYİ VE BİG BANG
SİDRETÜL MÜNTEHA NEDİR ?
El-Müheymin
Ayet el Kûrsi
ŞEYTAN'dan İNSAN'lara MEKTUP ( Mutlaka Okuyun Ve Paylşaın
TESBİH_NAMAZI
FURKAN
TÖVBELER TÖVBESİ OLAN NASUH TÖVBESI
Hz. EYYUB (as)
GERÇEK MEHDİ’NİN__ALÂMETLERİ
onemlı bılgıler
HZ.SÜLEYMAN_AS_IN GERCEK YÜZÜGÜ
MESİH DECCAL NEREDE GİZLENİYOR_?
Kafir Devletlerin Bünyesinde Görev
okumalı
CUMA BAHSİ_VE KIYAMETIN KOPACAGI GUN BU İSİMDE
EL VaHİD
EL EHAD
Zaman Allah (c.c.) mıdır?
esma ul hüsna dan secılen ısımler
mucızeler
Mutlak olan ALLAH.C.C ün Ol EMRİ
SÎA mezhebi_____?
Nalet sebebi olarak Gaflet



 

Mesaj: #1

Dünyada Kaç Ülke Var?

 



Dünyada Kaç Ülke Kaç Devlet Var?

02 Şubat 2008 Cumartesi
Dünya

Dr. Ahmet FİDAN
BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ

 

Dünya üzerinde bağımsız olan ve bayrakları uluslararası arenada tanınan devlet sayısı 222'dir ve bu devletlerin bayraklarını, dünya bayrakları olarak araştırabiliriz. Herhangi bir yeni baskı dünya atlasında dünya ülkeleri sayısı ve bayraklarından bunu görebiliriz. Ancak bu sayı aşağıda açıklayacağım nedenlerden dolayı net değildir. Akılda kalması açısandan 222 sayısını bellemek gerek. Türk Telekom verilerine göre 223 tür. Yani 222'nin bir fazlası olarak ta aklınızda tutabilirsiniz.

Dünyada kaç ülke var sorusuna tek bir cevap vermek mümkün değildir. Dünyanın en büyük ve en geniş teşkilatı olan Birleşmiş Milletler’e göre, günümüzde Birleşmiş Milletler'e üye ülke sayısı 171'e ulaşmıştır. Andorra, Tayvan, Kribati, Kuzey ve Güney Kore, Liechtenstein, Monako, Nauru, San Marino, İsviçre, Tongo, Tuvalu ve Vatikan dışındaki dünya'daki bütün ülkeler Birleşmiş Milletler'in üyesidir. Buna göre dünyada bulunan ülke sayısı 184’dür.

Ülke/devlet sayısı pek tabi ki, devletlere göre de farklı sayılar içermektedir. Dünya ülke sayısı A.B.D ve Fransa’ya göre 190, Rusya’ya göre 172, İsviçre’ye göre 194’dür. Telefon şirketlerinde 182 uluslar arası kod bulunmaktadır. Öte yandan Birleşik Devletlerin haber alma teşkilatı olan CIA’nın 2006 Dünya yıllığında geçen ülke sayısı 268’i bulmaktadır. Peki bunların hangisi doğrudur veya bu farklılık neden kaynaklanmaktadır?

NEDEN BU FARKLILIK?
Dünya Posta Birliği’ne (Universal Postal Union) üye ülke üye ülke sayısı 185’dir. A.B.D dünyada 190 ülkenin var olduğunu kabul ederken, Coca-Cola’nın listelerindeki ülke sayısı 195’i bulmaktadır. Buradaki temel farklılık, A.B.D’nin kendine düşman gördüğü ülkeleri (Tayvan, Küba, Libya, Irak gibi) ülke olarak kabul etmemesinden kaynaklanmaktadır. (Tayvan'ı Çin te tanımamaktadır.)

Bu konuda birçok kaynak Birleşmiş Milletler’in üye sayısını baz almaktadır. Fakat İsviçre, 2002’de BM'e girmiştir. İsviçre gibi bir ülkenin yokluğunu düşünebilirmisiniz bu verilerde. Vatikan ve Filistin'de BM'e üye değildir. BM’yi esas alanlar, Vatikan ve Filistin’i yok saymış oluyor.

Dahası var. Telefon şirketlerine kayıtlı 182 uluslararası kod var. Ama ortak kod kullanan ülkeler olduğundan bu veri de sağlıklı değildir. Daha ileri gidecek olursak, Atlas, Pasifik ve Hint okyanuslarının kendine ait telefon kodları var ki bu da verileri yanıltmaktadır.

Hasılı, dünya ülkelerinin sayısı ister 171, ister 268 olsun, önemli değildir. Çünkü bu ülkeleri çoğunun dünya siyaset sahnesinde adı bile geçmemektedir. Bugün dünya üzerinde, bağımsız ülkelerin sayıları 194’ü bulmaktadır. Ancak bunların içinde devlet olabilmiş ülke sayısı oldukça azdır. Devletlerin sayıları, tam bağımsız veya özerk olup olmamalarına göre de değişmektedir.

Daha Önce Adını Hiç Duymadığımız Devletlerden Bazıları:
Vanuatu, Samoa, Myanmar, Grenada, Komor, Mikronezya, Nauru, Palau, Sierra Leone, Tuvalu. Bağımsız ülkelerin himayesinde ya da onlara karşı bağımsızlık mücadelesi veren özerk ülkeler de bulunuyor. Abhazya, Amerikan Samoa, Başkortostan, Çukotka, Doğu Türkistan, Fransız Guyanası, Gagavuzya, Galler, Grönland, Kırım Özerk Cumhuriyeti, Makao, Tokelau, Yakutistan

Bu düzensiz ve değişken verilerin nedenine bakacak olursak şunları görürüz. Dünya ülkelerinin sayıları, siyasal güce, ulus olup olmamaya, bağımsız ve/veya özerklik durumuna göre en önemlisi de ulusların tercihlerine göre değişmektedir. Örneğin, 15 Kasım 1983'te bağımsızlığını ilan eden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türkiye tarafından tanınırken 24 yıl içinde başka hiçbir ülke tarafından tanınmamıştır. Pakistan ve Bangladeş ise, Türkiye ile birlikte tanıdıklarını açıkladıkları KKTC'yi tanımaktan vazgeçti. Buna karşın, Kıbrıs'ta iki devletin varlığını kabul etmeyen Güney Kıbrıs Rum Kesimi de, AB üyesi olmasına karşın Türkiye tarafından tanınmamaktadır. Bu gün için, bazı ükler Kuzey Irak'ı ayrı bir devlet olarak tanımya başlasa da, bu oluşumu Türkiyenin tanıması söz konusu bile değildir.

ÜLKE OLMAK, DEVLET OLMAK DEMEK MİDİR?

Türkçe'de "devlet" kelimesi ile "ülke" kelimesini incelediğimizde şunları söyleyebiliriz:
Ülke: Egemenliği ve kendine ait bayrağı olan, tek uluslu veya çok uluslu olarak siyasal otoriteyle desteklenmiş, kader birliğine sahip insanların üzerinde yaşadıkları toprak parçasıdır.

Peki bu tanıma göre "devlet" ile "ülke" kelimesini nereye koyacağız? Yani ülke, devlet kelimesin eş anlamlısı mıdır?

Devlet: kelimenin Arapça kökenine göre devam edip duran süregelen (yönetim şekli) kurumsallaşmış, siyasal yapısının süreklilik haline geldiği bir otorite olarak tanımlayabiliriz. Sözlük anlamı olarak ise,"insanlar arasındaki ilişkileri düzenleyen ve bu ilişkilerin normlara uygun olarak yürümesini sağlayan, anlaşmazlıkları çözümleyen kamusal mal ve/ veya hizmetleri üreten belli toprak bütünlüğüne bağlı olan en üst egemen meşru gücü temsil eden siyasi otorite" olarak tanımlarız. Weber'e göre, belirli bir toprak parçası (ülke) üzerinde yasal olarak fiziki güç kullanma tekelini elinde tutan insan topluluğundan oluşan en büyük siyasal otoritedir. Rousseau’nun tabiriyle bireylerin ortak sözleşmelerinin meşru otoriteye dayandırılmış hukuksal görünümüdür.
Devletin çok güzel derli toplu tanımı antoloji.com da da yapılmıştır. Antoloji.com'un kayıtlarında devlet özet olarak, bağımsız ve belirli bir sınırları olan, bu sınırlar içerisinde yaşayan ortak bir kültürü paylaşan bireylerin güvenliğini sağlama amacını güden, kendisine özgü anayasası olan ve bu anayasa doğrultusunda kanunlar çıkaran uygulayan bağımsız olarak yargılama ve ceza verme, cezalandırma gücünü elinde tutan insanların oluşturduğu tüzel, hukuksal varlık" olarak tanımlanmıştır.

İlkelde baktığımızda, devlet kelimesi Arapça kaynaklı bir kelime iken ülke kelimesi, Türkçe bir kelimedir. Kullanım anlamı dışında her iki kelime eş anlamlı kelimelerdir diyebiliriz. Ancak kelimelerin kullanım anlamında, devlet kelimesiyle daha çok siyasal hukuksal bir otoriteyi ve tüzel kişiliğini kasdederken ülke kelimesiyle belli bir toprak parçası üzerinde yaşayan insanların oluşturduğu birlikteliği kasdederiz. Bu durumda kelime olarak eş anlamlı olan kavramlar, kullanım olarak birbirinden ayrılmaktadır.

Görüldüğü gibi, ülke kelimesi tanımlanırken, cümlenin son kelimelerine denk gelen vurgu toprak parçasına yapılırken, devlet kelimesi tanımlanırken vurgu siyasal otorite üzerine yapılmaktadır.

Yalnız şunu da atlamamak gerekir. Devlet kelimesinde, siyasal bağımsız bir otorite söz konusu olduğundan özerk bir siyasal toplulukla da devlet kurabilir. Bu BM tarafından kabul edilince resmi anlamda devlet sayılır. İşte bu noktada ülke kelimesini "ülkü" kelimesinden çıkarsama yaparak uzun bir tarih birlikteliğini de işin içine kattığımızda "ülke" kelimesinin çok daha derinlere giden coğrafiliğin siyasal sınırların ön planda olduğu bir tanımının olduğunu söyleyebiliriz.

Dünya nüfusu çoğaldıkça sözde veya özde devletlerin sayıları artmaktadır. Şimdiye kadar yaklaşık 110.000.000.000 (110 Milyar) insan doğmuştur. 20. yüzyılın son 70 senesinde dünya nüfusu tarihte en fazla yükselişini göstermiştir.
Dünyadaki teknolojik gelişmeler, ulaşım ve iletişimdeki ilerlemeler, demokratik eğilimlerin artması, bağımsızlık, özgürlük kavramlarını geliştirmiştir. Bu kavramlar geliştikçe devletlerin sayıları artmaktadır.

Ancak, takdir edersiniz ki, reelde/özde devlet olmak veya ülke olmak, salt bağımsız olmak belli bir toprak parçası üzerinde egemenlik kurmak kendi bayrağına sahip olmak değildir. Ülkenin kendine ait asırlarca var olan bir medeniyetinin olması gerek. Bir birikiminin olması gerek. Bu açıdan baktığımızda, dünyada gerçek anlamda devlet kaç tanedir diye sorulursa, sanırım sayıyı 50 nin altına düşürmek gerek. Biraz daha ileri gidersek, bu ülkelerin kaçının bir medeniyete /uygarlığa sahip olduğunu sorgulayacak olursak, işte o zaman karşımıza 10’u geçmeyen bir sayı çıkar. Bu 10 ülkeden, devletten, medeniyetten biri de Türkiye’dir ve Türk Medeniyetidir. Her ne kadar eleştiri yazılarımızda devletimizi için muz cumhuriyeti yazsak ta, ülkemiz çok güçlü, köklü, ve kendi medeniyeti olan dünyada sayılı on ülke arasındadır. Bu gücün bilincinde olmamız dileğiyle.

 

 

DÜNYADA KAÇ MÜSLÜMAN KAÇ HIRİSTİYAN İNSAN VAR?

Ali Atıf Bir, Bugün gazetesindeki köşe yazısında dinlerin yayılma çabasını ve konu hakkında dünya medyasında yapılan tartışmaları masaya yatırdı. Ali Atıf Bir'in "2050'den en büyük din hangisi" başlıklı yazısı şöyle:

10 Ocak 2008 Perşembe 08:08

 

Şu an 2 milyar Hristiyan, 1,5 milyar Müslüman var. Peki ya 2050'de? 2050'de dünyaya hangi din hakim olacak? İşte yanıtı...

 

21. yüzyılın başında, dünya genelinde 2 milyar Hıristiyan'a karşı, 1.5 milyar Müslüman var. Peki takvimler 2050 tarihini gösterdiğinde dünyaya hangi din hakim olacak? 

 

Ali Atıf Bir, Bugün gazetesindeki köşe yazısında dinlerin yayılma çabasını ve konu hakkında dünya medyasında yapılan tartışmaları masaya yatırdı. Ali Atıf Bir'in "2050'den en büyük din hangisi" başlıklı yazısı şöyle:

 

İki gündür The Ekonomist'teki bir makaleye dayanarak Kuran ve İncil'in tüm dünyada nasıl pazarlandığını anlatıyorum. Kaldığımız yerden The Ekonomist'e devam edecek olursak... Kutsal kitapları edinmekle anlamak arasında ciddi fark var. The Ekonomist'e göre bu konuda hem Hıristiyanlık hem İslam ciddi sorunlarla karşı karşıyalar... Örneğin her Amerikalı'nın evinde ortalama dört İncil var...

 

İNCİL'İ ALIYOR AMA OKUMUYORLAR

Her yıl Amerikalılar hâlâ 20 milyon İncil daha satın alıyorlar. Ancak gallup araştırmalarına göre hâlâ Amerikalıların İncil bilgileri çok feci. Örneğin Amerikalıların % 25'i hâlâ Paskalya tatilinin niye kutlandığından haberleri yok, % 12'si de Nuh Peygamber'in Jan Dark'la evli olduğunu sanıyor. Müslümanlar ise Kuran'ı orijinal dili Arapça okumayı tercih ediyorlar. Arkaik bir dille yazılmış, oldukça akıcı ve ilham veren bir yapısı olmasına rağmen Kuran'ı da ana dili Arapça olanların bile zor anladığı biliniyor.

 

2050'DE DURUM

Müslümanların sadece % 20'sinin ana dili Arapça. Müslüman ülkelerde okur yazarlık oranı da çok düşük. Bu nedenle birçok kutsal kitap öğrencisinin ezberledikleri şeyleri anlamadıklarından yakınılıyor. Peki kutsal kitap savaşını kim kazanıyor? The Ekonomist diyor ki: 21'inci yüzyılın başında dünyada 2 milyar Hıristiyan'a karşı 1,5 milyar Müslüman var. Ancak 20'nci yüzyılı Müslümanlar daha iyi performansla kapadılar. 1900'lerde dünyada 200 milyon Müslüman varken bugün bu rakam 1,5 milyara çıktı. Avrupa'nın kalbinde Hıristiyan dinini uygulayanlar azalırken, Arap ülkeleri boyunca İslam yeniden canlanıyor. Birçok Hıristiyan bilim adamına göre 2050 yılında İslam Hıristiyanlığı geçerek dünyanın sayıca en büyük dini haline gelecek. Ancak Müslümanlığın yayılması için üç konunun üstesinden gelmesi gerek...

 

KURAN'A ENGELLER

Son yıllarda "terörle savaş" Kuran'ın yayılmasını engelliyor. Ve de geleceğe yönelik olarak bakıldığında Hıristiyanların pazarlama olanaklarının, kitap basım olanaklarının daha fazla olması Hıristiyanların lehine sonuçlanıyor. Çünkü Müslümanların ticari açıdan kitap basım olanakları daha sınırlı... Müslümanların önündeki pazarlama açısından diğer engel de Kuran'ı orijinal dilinde yani Arapça yayma ısrarları... Müslümanlar Kuran'ın başka bir dile çevrilmesinden çok rahat değiller. Yine de daha fazla kişiye ulaştırma güdüsü Müslümanların Kuran çevirisine hoşgörüyle bakmalarına neden oluyor. Bugün sadece istemeden de olsa Kuran'ın 20 ayrı İngilizce çevirisi var.

 

AMERİKA'DA DURUM

İkinci olarak Hıristiyanların Amerika'sı var. ABD dünyanın en güçlü ve en zengin ülkesi. ABD'de 80 milyon evanjelik var ve çoğunluğu Hıristiyanlığı yaymak için televizyonlar, radyolar, internet siteleri kuruyor, yayınevleri çalıştırıyor. Üçüncü olarak da Batı din özgürlüğüne inanıyor. Dini akımlara karşı daha özgürlükçü... Hıristiyan misyonerler İslam dünyasının Batı'da istediği gibi cami yapıp, Kuran'ı yaydığını ama İncil'in yayılması faaliyetlerinin Müslüman ülkelerde "teokrasi" nedeniyle şiddetle karşılık gördüğünü bunun da adil olmadığını söylüyorlar...



İSLAM'IN KENDİNİ YAYMA HAKKI

Özetlersem... İslam'ın ve Hıristiyanlığın kendini pazarlama çalışmalarını anlamak çok önemli. Neden? Çünkü Türkiye'de laikçi propaganda yapanların karşı çıktıkları "gücün" amacını doğru tanımlamaları gerekiyor. "Tek tip" laiklik propagandası yapanlar İslam'ın kendini yaymak için kullandığı strateji ve taktiklerin hepsine "Anneee... Şeriat geliyor" diyerek inanılmaz tepki gösteriyorlar. Merakım bu kişilerin Avrupa ya da ABD'de yaşasalar İncil propagandasına ne diyecekleri! Niyetleri sadece İslam'ı yaymak, yaşamak, anlamak isteyenlere ise mesajım "Malatya'daki misyoner katliamı" gibi olayları görmezden gelip şiddete, hoşgörüsüzlüğe çanak tutmamaları... Her dinin kendini yayma hakkı var... Bırakın iyi olan, kendini iyi anlatan kazansın...      

 


       soru ___?


       YANLIS HATIRLAMIYOSAM SEVGİLİ PEYGAMBERİMİZİN BİR  HADİS KİTABINDA  RESULALLAH BUYURUYOR Kİ ?
   

       BU ÜMMET 73 FIRKAYA AYRILACAK    VE İCLERİNDEN BİR FIRKA CENNT  EHLİDR 
  

CEVAP_!!!!

73 Fırka
 
ـ4776 ـ4ـ وعن معاوية رَضِيَ اللّهُ عَنْه قال: ]قَامَ فِينَا رَسُولُ اللّهِ # فقَالَ: أَ إنَّ مَنْ كَانَ قَبْلَكُمْ مِنْ أهْلِ الْكِتَابِ افْتَرقُوا عَلى اثْنَيْنِ وَسَبْعِينَ مِلَّةً، وَإنَّ هذِهِ اُمَّةِ سَتَفْتَرِقُ عَلى ثََثٍ وَسَبْعِينَ فِرْقَةَ: ثِنْتَانِ وَسَبْعُونَ في النَّارِ، وَوَاحِدَةٌ في الْجَنَّةِ، وَهِىَ الْجَمَاعَةُ[. أخرجه أبو داود.وزاد في رواية: »سَيَخْرُجُ مِنْ أُمَّتِى أقْوَامٌ تَتَجَارَى بِهِمُ ا‘هْوَاءُ كَمَا يَتَجَارَى الْكَلَبُ بِصَاحِبهِ َ يَبْقى مِنْهُ عِرْقٌ وََ مَفْصِلٌ إَّ دَخَلَهُ«.و»التَّجَارِى« تَفَاعَل من الجرى وهو الوقوع في ا‘هواء الفاسدة.و»التَّدَاعِى« فيها، تشبيها بجرى الفرس.»الكَلَبُ« بتحريك الم: داء معروف يعرض للكلب، إذا عض إنساناً عرضت له أعراض رديئة فاسدة قاتلة، فإذا تجارى با“نسان وتمادى به هلك .
 
4. (4776)- Hz. Muâviye (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) (bir gün) aramızda doğrulup buyurdular ki:
"Haberiniz olsun! Sizden önce Ehl-i Kitap, yetmiş iki millete (dine) bölündüler. Bu ümmet ise yetmiş üç fırkaya bölünecek. Bunlardan yetmiş ikisi ateşte, sadece biri cennettedir. Bu da (Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaattir." [Ebu Davud, Sünnet 1, (4597).]
Bir rivayette şu ziyade var: "Ümmetimden bir kısım gruplar çıkacak, bunları bid'alar istila edecek, tıpkı  kuduzun, buna yakalanan kimsede hiç bir damar, hiçbir mafsal bırakmayıp her tarafını sardığı gibi, bu bid'a da onların her hallerine sirayet edecek." [82]
 
 
AÇIKLAMA:
 
Bid'a, daha önce [83] açıkladığımız üzere sünnette olmayan, sonradan çıkan her şey mânasına gelir. Bunlardan bir kısmı hayatın  gelişmesi sebebiyle ortaya çıktığı için, İslam alimleri  normal karşılamış hatta  مَنْ سَن َّسُنَّةً حَسَنَةً hadisi açısından, bu çeşit bid' aya teşvik bile etmiştir. Bunlara bid'ayı hasene demişlerdir. Burada mevzubahis edilen, kötülenen bid'a bu değildir. Reddedilen bid'a, sünnete aykırı olan, alındığı takdirde bir sünnetin terkini gerektiren bid'attir. Bu bid'ate bid'at-i seyyie denmiştir.
Şunu da belirtmede fayda var: Halkımızın bid'at deyince anladığı şey, davranışlarla ilgili olan, maddî olan bid'attir. Halbuki hadiste bid'at deyince sadece maddî şeyler kastedilmez. İnançlar, telakkiler ve anlayışlarda da bid'at olabilir. Hatta bu çeşit  bid'at önce gelir. Zîra kişinin inançlar telakkiler dünyasında, yani ruh âleminde bid'at yer etmeden, fiillerine, eşyalarına yani yaşayışına bid'at girmez. Nitekim ulemâ nezdinde ehl-i bid'at tabiri öncelikle Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat dışında kalan sapık mezhepleri ifade eder. Bu mezhep mensupları, Ehl-i Sünnetten kılık kıyafetle, kullandığı eşyalarla ayrılmazlar; sadece bazı temel meselelerdeki nokta-i nazarlardan ayrılırlar. Yani belirtmek istediğimiz husus, bid'at deyince itikada, inanca, telakkiye müteallik farklılıkların, sünnete aykırılıkların  kastedildiğini tebarüz ettirmektir. Bilhassa geçmiş dönemlerde, kılıkkıyafet, kullanılan eşya ve hatta hayat  tarzları ve davranışlarıyla birbirinin aynısı olan insanlardan bir kısmı Ehl-i Sünnet, bir kısmı ehl-i bid'at idiyse, aradaki fark sadece inanç cihetinden gelmekte idi. Ehl-i Sünnet, Kur'an-ı Kerim'in açıklamasında sünneti esas alanlardır. Ehl-i bid'a veya ehl-i heva denenler de sünneti reddedip, onun yerine beşerî hevayı koyanlardır. Beşerî hevâ fertten ferde değişebileceği için, onlar sayıca çoktur. Hadiste ümmetin yetmiş üç fırkaya ayrılacağı belirtildikten sonra bunlardan sadece birinin yani sünnete uyanlar fırkasının kurtuluşa ereceği, geri kalanların ateşte olacağı belirtilmiştir. Aslında heva fırkalarının sayısı yetmiş ikiden pek çok  kereler fazladır. Alimler  hadisteki "yetmiş iki"den muradın, çokluk ifade ettiğini belirtirler. Ehl-i Sünnet, sünnete dayandığı için onun fırkaları yoktur. Bazı meselelerde ihtilaf ve farklılıklar olsa da bu yine bir sayılır. Çünkü, bu ihtilaflar da sünnete dayanır. Aynı meselede iki veya üç farklı sünnet, iki veya üç ayrı görüşe sebep olmuştur. Ancak bunlardan hiçbirine "sünnet dışı" denemez.
2- Hadiste, tıpkı vücudun her bir organına sirayet edip tesirini gösteren  kuduz gibi, bid'anın da buna giren kimsenin hayatının her veçhesine, her safhasına gireceği beyan edilmektedir. Bu, "sünneti terk" prensibinin getireceği tabii neticeyi nazara vermektir. Sünneti  terketme, kişinin ruh dünyasına bir mikrop gibi girdi mi, sünnetin taalluk ettiği her hususta neticesi hasıl olacak demektir.
Hayatımızda sünnetin müdahale etmediği, yönlendirmediği hangi husus var? Kılık  kıyafetten yeme-içme, oturmakalkma, uyuma, konuşma... âdabına, dost veya düşmanla, komşuyla münasebetlerimize, canlı ve cansız tabiatta tasarrufa, Kur'an ayetlerinin tefsirine varıncaya kadar sayılamayacak kadar çok hususlarda sünetin  yeri var, nuru var. Öyleyse "süneti terk" prensibi benimsenince, tıpkı kuduz hastalığının vücudun her tarafına sirayet etmesi gibi bid'a da mü'min kişinin hayatını her meselede sararak, belli bir duruş noktası, hudud tanımayacaktır. [84]
 
 
 
ـ4777 ـ5ـ وعن ابْنِ عَمْرِو العاص رَضِيَ اللّهُ عَنْهما قال: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: لَيَأتِيَنَّ عَلى أُمَّتِى مَا أتَى عَلى بَنِي إسْرَائِيلَ حَذْوَ النَّعْلِ بِالنَّعْلِ، حَتّى إنْ كَانَ مِنْهُمْ مَنْ أتَى أُمَّهُ عََنِيَةً لَيَكُونَنَّ في أُمَّتِى مَنْ يَصْنَعُ ذلِكَ، وَإنَّ بَنِي إسْرَائِيلَ تَفَرَّقَتْ عَلى اثْنَيْنِ وَسَبْعِينَ مِلَّةً، وَسَتَفْتَرِقُ أُمَّتِى عَلى ثََثٍ وَسَبْعِينَ مِلَّةً؛ كُلُّهَا في النَّارِ إَّ مِلَّةً وَاحِدَةً. قَالُوا مَنْ هِىَ؟ قَالَ: مَنْ كَانَ عَلى مَا أنَا عَلَيْهِ وَأصْحَابِى[. أخرجه الترمذي.»حَذوَ النَّعْلِ بِالنَّعْلِ« أى مثل النعل ‘ن إحدى النعلين تقطع وتقدّ على حذو النعل ا‘خرى، والحذو: التقدير. قال الخطابى: في قوله #: ستفترق أمتى، دلة على أن هذه الفرق غير خارجة عن الملة والدين إذ جعلهم من أمته .
 
5. (4777)- İbnu Amr İbni'l-As (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Benî İsrail üzerine gelen şeyler, aynıyla ümmetimin üzerine de gelecektir. Öyle ki onlardan alenî olarak annesine gelen olmuşsa, ümmetimden de bu çirkin işi mutlaka yapan olacaktır. Nitekim, Benî İsrail yetmiş iki millete (dine, fırkaya) bölünmüştü. Benim ümmetim de yetmiş üç millete bölünecektir. Bunlardan bir tanesi hariç hepsi ateştedir."
"Bu fırka hangisidir?" diye soruldu.
"Benim ve ashabımın üzerinde olduğu şeyden ayrılmayanlardır!" buyurdular." [Tirmizî, İman 18, (2643).] [85]
 
AÇIKLAMA:
 
1- Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), her fırkayı burada millet olarak isimlendirmektedir. Millet, aslında insanların Allah'a yakınlık sağlayabilmeleri için Allah tarafından peygamberleri diliyle teşri edilen şey, yani din mânasına gelir. Bütün şeriatler için kullanılır. Herhangi bir şeriati ifade etmek için izafet yapılır; millet-i İbrahim, millet-i Muhammed gibi. Ulema kelimeyi daha sonra öncelikle batıl fırkaları ifade etmede kullanmıştır. Çünkü bunlar, aradaki farklılıkları büyüterek, herbiri diğerinden ayrı bir dinmiş gibi ortaya çıkmış ve mecazî olarak da millet diye isimlendirilmiştir. Bazı alimler, hak da olsa batıl da olsa bir cemaatin müştereken benimsediği her bir fiil ve kavle millet demiştir.
Öyleyse hadis, ümmet efradının, biri diğerinden farklı düşünce ve davranışları benimseyen birkısım fırkalara ayrılacağını ifade etmiş olmaktadır. Bu farklılıklar hevadan geleceği için hepsi batıl olup , sadece bir fırka sünnetten ayrılmayacağı için haktır.
Mirkat'ta Aliyyu'l-Kârî Mevakıf'tan naklen belli başlı İslamî fırkaları sekiz kısma ayırır:
1) Mu'tezile: Bunlar "Kul, fiilinin halıkıdır" derler, rü'yeti reddederler, sevap ve ikabın vacip olduğunu söylerler. Başlıca 20 fırkaya ayrılmışlardır.
2) Hz. Ali muhabbetinde ifrata kaçan Şia. Bunlar 22 fırkaya ayrılmıştır.
3) Hz. Ali'yi ve büyük günah işleyenleri tekfirde ifrata kaçan Haricîler. Bunlar 20 fırkaya ayrılmıştır.
4) İman olunca günah zarar vermez, tıpkı küfür varsa amelin fayda vermediği gibi diyen Mürcie. Bunlar 5 fırkadır.
5) Fiillerin yaratılması meselesinde Ehl-i Sünnet gibi düşünmekle birlikte, Allah'tan sıfatları nefyetmede ve kelamın hadis olduğunu iddiada Mu'tezile gibi düşünen Neccâriye. Bunlar 3 fırkadır.
6) İnsanda ihtiyar yoktur, fiilinde mecburdur diyen Cebriyye. Bunlar tek fırkadır.
7) Allah'ı cisim yönüyle insana benzeten ve hulul iddia eden Müşebbihe. Bir fırkadır.
8) Ehl-i Sünnet. Bu da tek fırkadır. Hepsinin toplamı 73 yapar.
Bunların tali fırkaları mevzubahis edilmemiştir.
 
2- Burada şu hususu da belirtmemiz gerekir: Bu hadisi açıklayan alimlerimiz Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın burada, fıkhî meselelerdeki haram helal şeklindeki ihtilafları kastetmediğini belirtirler. Öyleyse hadiste zemmedilen fırkalar tevhid esaslarında hayır ve şerrin takdirinde, risalet ve peygamberliğin şartları, sahabenin müvalatı gibi, daha çok itikada giren meselelerde haktan ayrılıp hevaya sapan fırkalardır. Çünkü bu meselelerde ihtilaf edenler birbirlerini tekfir etmişlerdir. Halbuki ahkâm-ı fer'iyye ve fıkhiyyede ihtilafa düşenler arasında birbirlerini tekfir ve tefsik yoktur. Bu sebeple sadedinde olduğumuz hadiste temas edilen ümmetin fırkalara ayrılma işinden muradın, bu itikadi meselelerdeki ayrılıklar olduğu kabul edilmiştir.
Bu tefrikalar, daha Sahabe hayatta iken, Sahabe devrinin sonlarına doğru, Ma'bedu'l-Cühenî ve ona tabi olanlar tarafından çıkarılmaya başlanmış, zaman içinde inkişaf kaydetmiş, belli başlı yetmiş üç fırkayı bulmuştur. [86]
 
 
 [82] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 13/420.
 [83] Birinci cilt, 325-328. sayfalar.
 [84] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 13/421-422.
 [85] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 13/422-423.
 [86] İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 13/423-424



    ARTIK YORUMU SİZ YAPIN  O BİR FIRKANIN ICİNE Mİ GİRMEK YOKSA 72 FIRKAYLA SONU BELIRSIZ  DEHSET VE 
     AZAP DOLU VE AZAP CESİTLERİ İLE BOL OLAN  CIKMA GARANTİSİ OLMIYAN CEHHENNEM TABAKALARIDIR 7 CESİT EN DEHSETİ 
     7 TABAKA CIKIS İMKANSIZ  RABBİNİZE TEVVEKKÜL EDİN ONDAN KORKUN BİZ ONUN EMRİNDENİZ
    O İSE GERCEK HAYAT SAHIPIDIR   HER KULUNUN MAHLUKUN HER AN HERSEYİNDEN HERSEYDEN DAHA ÖNCE İLK 
     BİLENDİR ONA İBADETTE BİLLHASSA NAMZDA KUSUR BUYURMAYIN MAAAZALLAH SONUNUZ BELKİ GEC GELİR AMA TAM GELİR
     ALLAHIN YAKALAYISI CETİN VE COK SİDDETLİDİR   AKLINIZI BAŞINIZA  ALIN

HER KULUN  DÜNYADA İMTİHAN HAKKI BİRDİR BU İMTİHAN SÜRESİNCE MUTLAKA ALLHIN AYETLERİYLE

KARSILASACAK VE HÜR İRADESİYLE SECİM HAKKI OLACAKDIR İNSAN DÜSÜNMEZMİ
BEN NEYİM BENİ KİM YARATTI BANA BU SEKLİ KİM VERDİ NİCİN YARATTI AMAC NE
BİR AYETTE YÜCE ALLAH SÖYLE BUYURUYOR BEN CİNLERİ VE İNSANLARI BASKA DEGİL
YANLIZ BANA KULLUK ETSINLER DİYE YARATTIM  DEMEKKİ ONA İBADET İCİN YARATILMIŞIZ
REHBERLER YANİ PEYGAMBERLERDE BİZE BU YOLU GÖSTERDİGİNE GÖRE NASIL İBADET EDECEGİMİZ BELLİ BİR AYETTE YİNE SÖYLE BUYURUYOR ALLAH KATINDA GERCEK DİN İSLAMDIR BİNALEYH SÜPHE EDENLERDEN OLMA VAAAY HALİNE ONA SİRK
VE ORTAK KOŞANLRIN O BÜYÜK GÜN

İNSAN HAYATININ OYUNUNU OYNUYOR AMA FARKINDA DEGİL GEZİYOR TOZUYOR ZEVK VE
SEFA İCİNDE BULUNUYO  BİLMEZMİ Kİ ECEL BİR GİZLİ SIRDIR ANİDEN YAKALIYI VERİR
DE KAFİRLER MÜNAFIKLAR FASKILAR VE MÜSRİKLER CARPILIR UNUTMAYIN YÜCE ALLAH.IN
YAKALAYIŞI COK SİDDETLDİR O ALLAHDIR ONUN HİC BİRSEYE İHTİYACI YOKDUR İBADET
ETMEMİZİDE SU YÖNDEN EMİR ETMİSTİR İBADET SAYESİNDE İNSAN KÖTÜLÜKLERDEN ARINIYO BİR İŞ YAPCAGI ZAMAN Bİ COK KERE DÜSÜNÜYO AMA İBADET ETMEYENLER İSE
NEFSİNİN VE ONU AZDIRAN ŞEYTANIN  KEYFİNE UYUYOO HALBUKİ YÜCE ALLAHIN HİC BİR
SEYE İHTİYACI YOK O ZATI İLE BULUNMAZ BİR HAZİNEDİR DİLESEYDİ HEPİMİZİ İHLASLI KUL OLARAK YARATIRDI TIP KI MELEKLER GİBİ AMA O HAK EDEN HAKKINI ALSIN
DİYE HAYATI YARATTI  NE EKERSEN ONU BİCERSİN


SENSİN EN YÜCE OLAN SEN EY BULUNMAZ HAZİNE EYY MERHAMETLİLER MERHAMETLİSİ
SEVGİLİLER SEVGİLİSİ NUR U İLAHİ YÜCE RABBİMİZ BENİ VE SANA İBADETE BÜYÜKSÜNMEYEN GECE GÜNDÜZ SENİN RIZANI ARAMK İCİN BIKMDAN  TÜKENMEDEN SANA İBADET EDEN  KULLARINI BAGISLA SEN KULLARINI CENNETE CAGIRIYOSUN
AMA DİLEDİKLERİN DIŞINDA CAGRINA İCABET EDEN YOK RABBİM NEYLER NEYLERSE GÜZZEL EYLER

GİZLİ ALİM___?


 
Bugün 41 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol